Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un, bir grup gazeteci ile yaptığı sohbet toplantısındaydım.
Koç’un anlattıklarını dinlerken zaman zaman şaşırdım zaman zaman üzüldüm, duyduklarıma inanamadım.
Koç her şeyi tek tek anlatırken, sorulara da cevap verdi. Ben en iyisi mi lafı fazla uzatmadan benim için öne çıkan bölümlerini sizlere aktarayım:
– Zorbalıkla emeğimizin elimizden alınmasıyla karşı karşıya kaldık. Bardağı taşıran son damladır bu. Artık çaresizlik mi dersiniz ne derseniz deyin.
– Trabzon’da 60. dakikada hocaya ulaştım. İş kötüye gidiyor dedim. İstersen takımı çek diye de ekledim. Yetki ende İsmail hoca… İş bağıra bağıra geliyor” dedim. İsmail hoca devam etti.
– Size şunu öyleyeyim, İsmail hocanın oğlu Emre ki kendisinin akreditesi vardı maça, soyunma odasında evire çevire dayak yedi. Ama hiç buna sığındı mı? Tek kelime etti mi?
– Biz 12 senede 1 kez şampiyon olduk. Sadece sportif olarak anlatılamaz bu. Son 4 senede hakem kararları veya bu sezon olduğu gibi rakibimizin itildiği dönemler.
– Trabzon maçından sonra toplantı yaparken Pendik maçında olanları da değerlendirdik. Önceki maçları da… Noktaları birleştirince ortaya korkunç bir hikaye çıktı.
– Fenerbahçe Kulübü’nde çalışan kadınlar maç günleri çantalarında ruj taşıyamıyor. Polis 2 bariyer kuruyor o rujları bile alıyor. Hatta bir yöneticimiz stada zor girmişti. Trabzon’da ise polis yoktu. Üst araması yapılmadı. Maskeli adamlar, meşaleli adamlar… Provokasyon budur.
– Asıl olay tünelde oldu. Tünel görüntülerini istiyoruz, alamıyoruz. Orada çok saldırı oldu bizimkilere. Temsilci raporu da ortada yok.
– İstanbul Emniyeti görevini yapıyor. Peki Trabzon özerk bölge mi? Orası başka bir yer mi? Polis zafiyeti, üstlerin aranmaması, müdahale edilmemesi. Şimdi de Trabzon federasyona baskı yapıyor. Yüzlerce insan sahaya girmiş, sadece 12’si tespit edilip 5’i tutuklanıyor. Bizim 4 futbolcuya ceza vermeye çalışıyorlar. Trabzon Başkanını tanıyorum. Böyle bir organizasyona girmez. Devletimizin oradaki yetkililerinin zafiyeti.
– Federasyon bile geçmiş olsun diye aramıyor. Hükümetten de aynı şekilde. A Milli Takım çalışanımız Trabzonlu. Maçtan sonra 4 gün izin aldı şehrinde kalmak için darp edildiği için hastaneye gitti, darp raporu vermediler. Doktor burası küçük yer ben böyle bir şeye giremem diyor. Biz buradan avukat yollayıp da darp raporu alabildik.
– İsmail Yüksek meşale gelince sahaya Halil Umut Meler’e, “Maçı bitirsene hocam” diyor. O da “Ne olursa olsun 90 dakikayı tamamlayacağım” diyor. Avrupa’da olsa bu hakemin lisansı iptal edilir. Artık onun da kendi kariyerini tatil etmesi lazım.
– Bütün bunlar seçimler var diye oluyor. Türkiye’de siyaset böyle. Her şey seçimlere kurgulanmış. Bu sezon neler oldu neler… Bunlardan Büyükekşi kadar onu atayanlar da sorumludur. Erden Timur denen arkadaşın tüm kurgusu bizim ceza almamız üzerine. Hayatı aldatmalarla geçmiş bir adam. Özel hayatta aldatır mı aldatmaz mı orası bizi ilgilendirmez. Mütemadiyen yalan söyleyen bir adam. Hani belgeler vardı nerede ?
– Omuz omuza kampanyası vardı. Bu arkadaş beni aradı. “Biz konut sözü verdik 250 adet, 500 küsür milyon lira” dedi. Ben de “Bizim kulübün o kadar parası yok” dedim. “Ya olsun ne olur ki 50-100 tane yaparsın, 500 dersin” dedi. Bunlar mert değil. Çocuğu üzerine yemin eden adam en tehlikeli adamdır. Bu arkadaş yemin ediyor.
– Bunlar siyasi güç almışlar. Başkanları demedi mi, “Beni cumhurbaşkanınız istedi” diye. Doğru mu yalan mı söylüyor bilmiyorum. Burada bir yönetim var. Bir de Ankara’dan oluşturulan bir yönetim var.
– Siyasetin Fenerbahçe ile ne derdi olduğunu çözemiyoruz. Fenerbahçe’de her çeşit insan var. Dindar var dinsiz var ateist var zengin var fakir var. Kulübe siyaset sokmamak için özen gösteriyoruz. Ama olmuyor. 2019’daki yerel seçimlerde İstanbul için iki kez seçim olmuştu. Bir çocuk her şey güzel olacak demişti. Bu olaydan sonra polisler geldi stada. Meğer bizim tribünde böyle bir pankart varmış her şey güzel olacak diye. Meğer bizdeki pankart Eylül 2018’den beri varmış. Emniyet Müdürü’ne bunu söyledim. “Biz biliyoruz ama tepeye anlatamadık” dedi. Sayın Cumhurbaşkanı’na bizimle ilgili çok yanlış şeyler anlatıldığını biliyorum. Sayın Cumhurbaşkanı bilse doğru karar verir ama dezenformasyon yapılıyor.
– Trabzon maçı nedeniyle bize ceza veremezler. Verirlerse de vebaline katlanırlar.
– Neden TFF bunların maçlarına tescilli Galatasaraylı hakemleri atıyor? Niye?
– Biz artık sıkıldık, bıktık. Üç senaryo var. Kötü, daha kötü, çok kötü… Ben kulübün sahibi olsam daha farklı karar alırdım. Şimdi çeşitli seçenekler masada. Sadece ligden çekilme değil, 1 yıl futbol takımının tüm faaliyetlerini durdurma da gündemde. Sponsorlarla görüştük biz nerede olursak olalım bizimle olacaklarını söylediler.
– Çaresiz kaldık. Zorbalıkla şampiyonluk gidiyor, adam teknik taktik diyor. Bizim bunları yutmamızı istiyorlar.
– Öyle bir federasyon var ki, bugün U 15 takımımızın Beşiktaş ile maçı vardı. Adamlar hakem atamayı unutmuşlar. Saat 13.00’te başlayacak maç 13.48’de başladı.
– Hükümetin gözü önünde oluyor her şey kimse bir şey yapmıyor. Galatasaray Türk Futbolu için beka problemi, Türk futbolu da ülke için beka sorunu. Sistem, kurallar takımdan takıma farklı işliyor.
– Bugün aramızda olması gereken insanlar vardı. (Burada gülümsüyor) Demirören Grubu’ndan arkadaşlar. Kimi son anda hasta oldu, kimi başka bir şey. Bakın hiç biri gelemedi.
– Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi yalancı. Kendisi ile görüşmüştüm, MHK değişecekti, yumruk olayı geldi 180 derece döndü.
İşte Ali Koç’un açıklamaları özetle böyle.
Yorum sizin. Fenerbahçe haklı mı, haksız mı?